ÇEVİRİDE TEMEL KONULAR 2
Oluşturulma Tarihi: 21/02/2022 Görüntülendi: 13
ÇEVİRİDE KALİTE
Çeviri, bir dilde üretilmiş olan bir iletinin/metnin/içeriğin başka bir dile aktarıldığı çok bileşenli, çok yönlü bir süreçtir. Kaynak iletinin/metnin üretilme amacı
ne olursa olsun çeviri sürecinin de bir amacı vardır ve içerikler bu amaç doğrultusunda erek kitleye ulaşıp kullanılır.
KALİTE
Kalite, bir ürünün ya da hizmetin gereksinimi karşılayıp karşılamadığına yönelik bir kavramdır. Kalite, soyut bir kavram olsa da onu ölçmek için
kullanılan özellikler sayesinde somutlaşır. Bir ürün, bir süreç ya da belli bir amaca hizmet eden bir edim olarak çeviride kaliteden söz edebilmek için de bu
mantıktan hareket etmek gerekir. Bunun için bir çeviri ürününün ‘kaliteli’ sayılması için sahip olması beklenen özellikleri belirlemeliyiz. Nesnel bir
değerlendirmenin ön koşulu kalitenin ve değerlendirme ölçütlerinin tanımlanmasıdır. Bu tanımları yapmak için çeviribilim kuramlarından, dolayısıyla bu
kuramlardan beslenen bazı yaklaşımlardan yararlanabiliriz. Çeviride kalite değerlendirme, geleneksel anlayışa göre bir ‘hata’ saptama ve düzeltme sürecidir.
Hata sınıflaması ve en yaygın sınıflama düzeyleri;
1.DİLSEL DÜZEY
2.ANLAMSAL DÜZEY
3.EDİMSEL DÜZEY
Çeviri değerlendirme yaklaşımlarının tarihsel gelişimi, Çeviribilimin 1970’lerden günümüze kadar dilsel, kültürel, işlevsel paradigmaları eşliğinde
izleyebildiğimiz kuramsal serüveninin tarihçesi ile koşuttur. Buna dayanarak “çeviri değerlendirme” yaklaşımlarının tarihsel gelişimleri içinde öncelikle daha
çok dil mühendisliğine, dolayısıyla uygulamalı dilbilime dayanan kalite değerlendirme modellerinin görüldüğünü söylemek yanlış olmaz. Teknik çeviri
hizmetleri özelinde tıp, ekonomi, hukuk başta olmak üzere temel uzmanlık alanlarının ve meslek dallarının bilgi birikimi ve terim listeleriyle yapılması
beklenen bütün çeviri işlerinin değerlendirilmesinde kullanılan genel modeller vardır. Bu modeller üst başlıklarıyla bilişsel süreçleri odağa alan
“psiko-sosyal yaklaşımlar”, davranışçı psikolojinin ve işlevsel bakış açısının da içinde bulunduğu “tepki odaklı-yaklaşımlar” ve betimleyici çeviribilimin
ve toplumsal kültürel bakış açılarının dayandığı “metin ve söylem-odaklı yaklaşımlar” olarak özetlenebilir. Bir çeviri eleştirisinin geçerli olması için
(dar ve kesin anlamda) türü gereği metin-odaklı çeviri yöntemi ile yapılan bir çevirinin yine bu metnin türüne uygun standartlarla, yani metnin gerektirdiği
dilsel unsurlarla ve metni çevreleyen dil dışı unsurlarla değerlendirilmesi gerekir. Çeviri hizmetlerinin kalite değerlendirmesinde uluslararası ilişkiler ve
ticaret akışı kadar ulusal düzeyde meslekleşme ve standartlaştırma çabaları da etkili olmaktadır. Bu standartlaşma ve belgelendirme gereksinimi ile geçmişten
bugüne çeşitli ulusal ve uluslararası kodlar ve bunlara uygun belgeler/sertifikalar geliştirildiğini biliyoruz. Bunların ülkemizde kullanılmış olan ve halen geçerli
olan belli başlılarını şöyle sıralayabiliriz:
• DIN 2345 • ISO-9001:2000 (Kalite Yönetim Sistemi Standardı)
• EN 15038 (Çeviri Hizmetleri Yönetimi Sistemi)
• MYK-UMS Çevirmen (Seviye 6)
Çevirmenlerin çeviri işini veren kişi ya da kurumların hazırladıkları çeviri yönergelerine göre çalışıp çalışmadıklarını, bu yönergelere uyumu artırmak için
daha fazla ne yapılması gerektiğini gösterir. “Bir çevirinin eleştirisi (ister metinodaklı ister amaç-odaklı olsun) sürecin öznel koşullarını da dikkate aldığı
ölçüde nesnel olacaktır.
Kalite değerlendirme, Uygulamalı Çeviribilimde her yönüyle ele alınmakta olan bir araştırma alanıdır. Kalite değerlendirme
raporlarının değerlendirme ölçütleri ve bu ölçütlerin dayandığı sınıflama yaklaşımları bu anlamda Kuramsal Çeviribilimin sahadaki çeviri uygulamalarına en
büyük faydası olarak görülebilir. Kuramsal bakış açılarının çok soyut ve uygulanamaz olduğu önyargısı Çeviribilim için pek geçerli değildir. Çeviri araştırmaları
sahadan beslenirler. Aradaki köprü sağlam olduğu sürece uygulamaya ve bu uygulamaları yürüten kurumlara somut faydaları olmaktadır. İşte bir kalite
değerlendirme kılavuzu tam da böyle bir köprü görevi görebilir. Kalite yönergeleri ve kurumların hazırladıkları kılavuzlar çeviri hizmetlerini iyileştirmeye ve
bu hizmetlerin kullanıcılara sağladığı faydayı artırmaya dönük somut adımlardır. Her kılavuz ait olduğu alanın kuramsal ayağı ile uygulamasını buluşturan
bir köprüdür. Kılavuzlar kuramsal çıkarımlarla çevirmenin işini kolaylaştırırken uygulamanın gerçeklerini de kuramsal düşünce sahiplerine dönüt olarak
ulaştıran iki yönlü bir iletişim aracı görevi görürler.
ÇEVİRİDE TEMEL KONULAR 2